25 Haziran 2009 Perşembe

Regaib Gecesinde Rahmete "Rağbet"


Günlük hayatımızda her an gördüğümüz trafik ikaz levhaları gibi insan hayatında da belirgin işaretler ve dönüm noktaları vardır. Bunlar, belirli günler, kandiller ve bayramlardır.
Kandiller zincirinin ilk halkası olan Regâib Kandilindeki "Regâib" kelimesi , Arapça bir kelime olan "re-ga-be" kökünden gelmektedir. "re-ga-be", kelime olarak, elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"den türemiş olan bir isimdir ve "kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey" demektir. Müennesi, "reğibe"dir; onun da çoğulu "reğaib"dir. Terim olarak Regâib, Türkçe'de kandil dediğimiz mübarek gecelerden birinin adıdır ve Hicrî takvime göre yedinci ay olan Recep ayının ilk Cuma gecesine tekabül eder.

İnsan ömrünün her anı çok değerlidir, boşa geçen zamanın da telafisi mümkün değildir. Ancak bazı zamanlar vardır ki kıymeti diğer zamanlardan daha fazladır. Regâib gecesinin içinde bulunduğu Receb ayı da bunlardan biridir. Halk dilinde "üç aylar" olarak anılan rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevi bir mevsime girişimizin habercisidir. Kandil olarak adlandırılan bu geceler, gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır.

Regâib Kandili bilhassa 18. yüzyılda, tekke ve zaviyelerde gösterişli törenlerle kutlanmış, tasavvuf ehli şairlerce bu gece için "reğaibiyye" denilen şiirler yazılmıştır.

Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, çeşitli ibadetlerle meşgul olmak tavsiye edilmiştir.

Regaibin diğer kandillerden farkı hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Bu gecede yüce Allah'ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığına inanılır. Diğer bir ifadeyle bu ümit ve inançla yüce Allah'a ibadet edilir.

Hz. Peygamber Recep ayı girdiği zaman "Allah'ım, Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle, bizi Ramazan ayına kavuştur" diye dua ederdi. ( Ahmed b. Hanbel, Müsned I/259)

İbni Abbas (ra)'dan gelen bir rivayet de şöyledir: " Rasulullah Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz, galiba hiç yemeyecek (ayın tamamını oruçlu geçirecek) derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi ( ki biz galiba hiç oruç) tutmayacak derdik." (Ebu Davud, Sünen, savm 56)

Bir başka hadisinde Hz. Peygamber buyurmuştur ki: "Beş gece vardır ki onlarda yapılan dua geri çevrilmez: Receb'in ilk (Cuma) gecesi, Şaban'ın ortasında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı geceleridir." (Beyhaki, Sünen, Şuabü'l-İman, 3/ 342)

Hayırlı ameli "az da olsa devamlı yapılan" olarak tanımlayan Hz. Peygamberin yolundan gitmeye çalışarak böyle mübarek zamanları iyi değerlendirmeli, taze başlangıçlara vesile kılmaya çalışmalıdır.

Dr. Hamdi Tekeli

Hiç yorum yok: